Yapımına 1572 yılında başlanan Hasan Paşa Hanı, 3 yılda tamamlanarak 1575 tarihinde hizmete sunulmuştur. Bu kadar uzun sürmesinin nedeni, dönemin şartları ve ortaya konan yerin estetik önemidir.
Kapısından girer girmez görünümüyle insanları hemen etkisi altına alır. O zaman Vali olan Sokulu’nun oğlu Vezirzade Hasan Paşa tarafından yapıldığı için bu tarihi yerin adı Hasan Paşa Han’ı olarak kalmıştır. Yerel halk tarafından da, gezgin ve turistler tarafından da çok beğenilen bir yerdir.
Han’ın estetik görüntüsü bir hayli iyidir. Hasan Paşa başka yere atandığı için çalışmaları az da olsa etkisi olan ve bitimini gerçekleştiren Osman Paşa tarafından tamamlanmıştır.
Günümüzde bile etkisini sürdüren ve ticaret yerinin tam ortasında bulunan han, Deliller Hanı’ndan sonra Diyarbakır’ın ikinci büyük hanı sayılmaktadır.
Gazi caddesi hep işlek ve kalabalıktır. Bu yüzden hana her gün giriş ve çıkış yapan turist sayısı ve yerli halk sayısı oldukça fazladır. Eskisi gibi konaklama olma özelliğini yitirmiştir. Tamamen kafe, eşya, takı ve kahvaltı mekanı haline gelen Han açık hava müzesi haline gelmiştir.
İki katlı olan hanın yapımında genellikle bazalt taşı kullanılmıştır. Siyah ve beyaz renkteki taşların yan olarak dizilmesi hanı uzun göstermektedir. Sağ ve sol taraflarında iki çıkış merdiveni bulunmaktadır. Yukarı katlarda da odalar vardır. Aşağı kata eyvan denmektedir. Avlusu dikdörtgen şeklinde, ortasında da su çeşmesi bulunmaktadır.
Hasan Paşa Hanı gün sonunda otantik ortamında oturup dinlenebileceğiniz bir mekandır. Han çevresinde çok sayıda tarihi cami, kilise, medrese ve Diyarbakır evleri bulunmaktadır.