Diyarbakır’ın Mimarisi
Diyarbakır sur ve kaleleri, camileri, medreseleri,türbeleri, hanları, hamamları ve köprülerinin yanı
sıra sivil mimari eserleri bakımından da bölgenin en zengin örneklerini bir araya getirmiştir. Şehrin
güçlü tarihinin yanı sıra iklim koşulları da sivil mimariyi etkilemiştir. Diyarbakır sivil mimarisinin
oluşmasında surlar oldukça mühim bir rol oynamaktadır.
Surlar kentin genişlemesini sınırladığından sur içinde yoğunlaşma artmış, evler birbirine
bitişerek sokaklar daralmıştır. Bu sıkışıklığın dışında, mahremiyeti sağlamak adına evlerin sokaklardan
yüksek duvarlarla ayrılması şehri şekillendirmiştir. Roma döneminden kalan ve günümüzde de halen
kullanılan kanalizasyon ağı, mimari dokunun eskiden de sıkışık olduğunu göstermektedir.
Diyarbakır evleri genel olarak düzensiz bir geometriye sahiptir. Yazların sıcak, kışların soğuk geçtiği
şehirde, avluların büyük önemi vardır. Yerleşim ve yaşam avlu etrafında yoğunlaşmıştır. Yazlık, kışlık
ve baharda kullanılan mekânlar aynı ev şeması içerisine yerleştirilmiştir.
Cemil Paşa Konağı Kent Müzesi
Diyarbakır evlerinin tüm bölümleri avlu ile bağlantılıdır. Bu avlulardan bodrum ve sergah için alt kata, oda, sofa, eyvan, ara
katlar, üst katlardaki odalar ve dam için yukarıya yönelinir. Oda sayıları ailenin büyüklüğüne göre
değişen Diyarbakır evlerinde bahçenin de büyük önemi vardır. Evler şehrin dar sokakları, yüksek
avlu duvarları içerisine kapansa da avlu ve bahçeye girildiğinde bambaşka bir güzellik ortaya çıkar.
Açık eyvan havuz, tulumba, kuyu ve merdivenler bu avluda toplanmıştır. Avlularda yer alan havuzlar
eve ayrı bir güzellik katmaktadır. Havuzdan boşalan sular için yapılan su kanalcıkları
da havuz kadar dikkat çekicidir. Diyarbakır’da evler büyük aile yapısına uygun olacak biçimde
düzenlenmiştir. Bunun yanı sıra eski köylerde geniş kemerli, eyvanlı eski taş yapılarla da karşılaşılmaktadır.
Avluya açılan odalar yazlık ve kışlık olarak avlunun değişik yönlerine iklim koşulları
dikkate alınarak yerleştirilmiştir.
Ziya Gökalp Evi Müzesi
Diyarbakır evlerinde eyvanların da büyük önemi vardır. Bu evlerin
odağı avlulu evlerdeki eyvanlardır. Şehrin klasik sivil mimarisinde eyvansız ve avlusuz ev bulunmaz.
Evlerde kullanılan ana malzeme lavların püskürtmüş olduğu bazalt taşlarıdır. Yöresel malzeme olduğu
için bu taşlar tercih edilmiştir. Diyarbakır’a dışarıdan getirilen kalker taşı, pahalı olduğu için
daha çok süs malzemesi olarak kullanılmıştır. Evlerin üzeri çoğunlukla sıkıştırılmış toprak damla örtülmüştür.
Bu tür toprak damlar yazın sıcağa kışın da soğuğa karşı koruma sağlamaktadır. Diyarbakır evlerinde süslemeler
evlerle bütünleşmiştir. Evlerde en çok süslenen bölümler avluya bakan cepheler olmuştur. Duvara gömülü geometrik
şekiller, dilimler, zikzaklar en yoğun görülen örneklerdir. Cemil Paşa Konağı, İskender Paşa Konağı,
Cahit Sıtkı Tarancı Evi, Ağuludere Köşkü, Seman Köşkü, Üstünler Evi, Azizoğulları Evi, Behram Paşa Konağı
ile Ziya Gökalp Müzesi olarak kullanılan yapılar Diyarbakır’ın en önemli ve tanınmış sivil mimari örnekleri
arasındadır. Son dönemlerde Suriçi bölgesinde geleneksel Diyarbakır evlerinin turizme kazandırılması ve
restore edilmesine yönelik gerek kamu kurumları gerekse özel girişimlerle yapılan çalışmalarda artış gözlenmektedir.