Dicle, taş devrinden de önceki devirlere ait dönemin yerleşim birimlerinden biridir. Bölgede anlatılan efsanelere göre, Allah, Cennet’te işledikleri suçlardan dolayı Adem ile Havva’yı Dünya’ya göndererek cezalandırdı, fırlatılma sonrasında asıl büyük ceza Adem ile Havva ayrı yerlere düşmesidir. Havva’nın düştüğü yer olarak anlatılır.
Dicle’de Zazaca dili konuşulmaktadır. Bölgenin en meşhur yemeği patira/patila olarak adlandırılır. Dicle ile değiştirilen eski adı Piran’dır. Piramitlerin tarihinden daha eski bir piranit bulunmaktadır. Yeşilsırt ( Bazmınd) köyü yakınlarındaki Kral Kızı bölgesinde bulunan Piranit’in şimdiye kadar ortaya çıkan tek sırrı, kayaya işlenen figürün, bir gün dönümünde yanlızca 1 dakikalık bir zaman diliminde görüntülenebilir olmasıdır. Piranitin etrafında bulunan hazine küpleri, dünyanın en büyük küpleridir.
Büyük tarihi zenginliğe sahip olan Dicle ilçesinde kaleler, köprüler, eski mezralar ve mağaralar önemli tarih göstergeleridir. Yakın zamana dek Piro (Piran) olarak tanınan ve halen de bu adı çok sık kullanılan ilçe bir ara resmi olarak Eğil adını almış, halkın benimsemediği bu isim daha sonra yeniden eski sahibine verilmiş ve ilçe kendi adını almıştır. Halkının tamamı Zaza’dır.
İlçede Dibni Köyü’ndeki han, köprü ve Şemsi’lere ait kilise, Ekrek yakınındaki Oyukkaya mezarları, Bırdınç Köprüsü, Yeşilsırt (Bazmınd) köyü yakınlarındaki Kral Kızı Taşı ve aynı kaya üzerindeki Efsane mezar ilk akla gelen yerleridir.
İlçede eski adıyla Mahmud Çelebo mahalesindeki DIZIK (Zazaca kale demektir.) bakımsızlık ve sahipsizlikten tamamen yok olmuştur. Direy (Kocaalan) ilçesinde seyid olduğu ve bugünkü Dicle yerlilerinden Ahmed Ağa ailesinin atası olduğu rivayet edilen Pir Mansur türbesi vardır.