İlk ne zaman inşa edildiği kesin olarak bilinmemekle birlikte 974 tarihinde ahşap olan köprünün Bizans
İmparatoru Juanes Tzimisces’in Diyarbakır’ı kuşatması sırasında yıktırdığı antik kaynaklarda geçmektedir.
Mervanoğlu Nizamüddevle Nasr’ın buyruğu üzerine, 1064 tarihinde yapılmıştır. Köprünün çokça
yıkılmış ve onarılmış olduğu düşünülerek köprü zemininde antik döneme ait zemin kalıntılarının
bulunması da muhtemeldir. Ayrıca yapının temel bölümünde kullanılan taşların, boyut olarak diğer
bölümdeki taşlardan daha büyük olduğu gözlenebilmektedir. On gözlü olan köprü tamamen bazalt
kesme taşından ve moloz taştan inşa edilmiştir. Boyu 18 m. olan köprünün döşeme genişliği 7-8 metredir.
Korkulukları kesme olarak hazırlanmış, yan yana dizilerek bağlanmış üçgen çatı şekilli taşlar ile örtülüdür.
Yapının kitabesi, köprünün güney yüzünde ve ilk üç göz arasındadır. Beyaz taş üzerine çiçekli kufi
ile satırlar arasına süslemeler işlenerek yazılmıştır. Köprünün kitabesinin sonunda aynı hizada bazalt
taş üzerine işlenmiş, bir çerçeve içinde, sağa dönük bir arslan kabartması mevcuttur. Bu arslan figüründe
ve köprü bedenindeki diğer taşlar üzerinde küçük bazı işaretlere de rastlanmaktadır. Köprü çok gözlü ve
üstü düz köprüler grubunda değerlendirilmektedir. Nehir yatağının geniş olması sebebiyle köprü boyu
uzun tutulmuş ve böylece düz bir döşeme oluşturulmuştur. Köprünün üstünde, yolun daraldığı köşede,
bir namazgâh bulunmaktadır. Köprü restorasyon ve güçlendirme çalışması sonucu araç trafiğine kapatılmış
olup yerli ve yabancı ziyaretlerini beklemektedir.